The Laughing Heart


Hayat, senin hayatın.
İzin verme itilmesine kederli teslimiyetin içine.
Hazır ol beklediğine.
Çıkış yolu vardır elbet.
Işık var bir yerde.
Belki çok parlak değil ama def eder karanlığı.
Hazır ol beklediğine.
Tanrı sana fırsatlar sunacak.
Tanı onları… ve kullan.
Ölümü yenemezsin ama yok edebilirsin yaşarken ölmeyi,
Ve Sen öğrendikçe bunu yapmayı,
Daha da aydınlık olacak.
Hayat, senin hayatın.
Tanı onu, ona hala sahipken…
Sen Muhteşemsin.
Tanrı bekler mutlu etmek için seni.

Charles Bukowski - The Laughing Heart

Gündüz Yarasaları


I.

Neyiz ki biz? İlk ışınlar görününce güneşin,
Kaparız tepenin gözkapaklarını -
Çam değiliz ki, kollarımız açık,
Ürpererek karşılayalım donuk ışığı.
Gölgeler kısalınca çıkarız ortaya,
Açıklıktır, aydınlıktır aradığımız,

Parlaklıkta bulur gücünü görüşümüz.
Tanımayız alacakaranlığı delen,
Tepelerin arasından seçen bakışı, -
Kör olmuş ışıktan gözzlerimiz,
Gündüz yarasalarıyız biz.

II.

Geceyi düşleriz gündüzken,
Geceyken de gündüzü -
Yitirebileceklerimiz yitiktir
Onlardan uzaktayken - ama
Özleriz, döneriz yeniden
Yitirmeden
Yitirebileceklerimizi
Yitiremediklerimize,
Yitirebilirdik, deriz;
Ama yalnızca bir fill çekimi bu -
Tutsaklıklara bağlamışız özgürlüğümüzü.
Gündüz yarasalarıyız biz.

III.

Sağlamdır düşünce temellerimiz,
Ama altlarında kist vardır, sonra kum -
Dururuz gerçi, sapasağlam, kalın
Taştan duvarlarımızla, dimdik
Ayakta; ama biraz su, bir sızıntı
Kaydırır temellerimizi hemen
Duyarız yerçekimini hemen,
Titreriz. Sımsıkı, gergin
Bağlar vardır
Düşüncelerimizi ayakta tutan, ama,
Ya temelsizse temeli
Bütün bu bağları
Bağlayan
Bağın?
Bağlantısızca bağlarız bağlarımızı.
Gündüz yarasalarıyız biz.

IV.

Yapacaklarımız vardır kocaman,
Kocaman başarılar, yüce çağrılar; ama,
Tutmadığımız bir eldedir aklımız,
Bir son selamda, biz aceledeyken gönderilen -
Nedir ki acelemiz, niyedir ki?
Camın boşluğunu arayan kocaman
Pervaneler gibi, kanat çırpan
Işığa ulaşmak için
Çırpınan, camı kıracakmış gibi -
Düşmanımızdır oysa ışık bizim,
Kanatlarımızı yakan, kavuran -
Aradığımız -ışıkta- nedir ki?
Işıktan gelir ölümümüz.
Gündüz yarasalarıyız biz.

V.

Hep bir dimdik, dümdüz dürüstlüktür duyduğumuz,
Ama bir kuşku kurdu kıvır kıvır kemirir köklerimiz -
Nasıl da kolaydır yalanlarımız, uydurmalarımız,
Nasıl da rahat. İç sızlaması nedir bilmeyiz;
Başedilmez gerekçelerimiz hazırdır çünkü hep-
Kozasında mışıl mışıl kanat takınır tırtılımız,
Sindire sindire yapraklarımızda açtığı delikleri.
Övünürüz delik deşik, bölük pörçük
Yeşilliğimizle -yenmiş bitmiştir oysa
Büyüme noktalarımız, su çekmez artık
Kök uçlarımız, dökülüp gitmiştir
Taç yapraklarımız artık,
Nasıl da yabancı topraktan baş uzatmış taze fide bize.
Gündüz yarasalarıyız biz.

VI.

Bir görsek andığımız yüzü,
Tanır mıyız? -Tanır mıyız
Sevdiğimizi, bilir miyiz neydi-
Sevdik mi, seviyor muyuz?
Yürüyüşü, saçının dökülüşü-
Anımsar mıyız, anımsıyor muyuz?
Bir anıdan başka nedir ki sevgimiz?
Gündüz yarasalarıyız biz.

VII.

Koy başını omuzuma yine.
Aldırma, söylenmeden kalsın
Düşünülmedikler, bilinmedikler -bırak
Unutulsun geridekiler, özlensin ileridekiler -bırak
Yansısın camda donuk ışık, usulca ışıldarken
Sabah, aydınlanırken uçup geçen yeşillik.
Gel -uyuyalım güneş görününce,
Aşınca tepeyi göz kamaştırıcı ışık.
Uyanacağız nasılsa, dikelmeden ışınlar,
Dümdüz, aklaştırıcı olacak yeniden bakışımız.
Ama şimdi -sanki sevdalı gibiyiz şimdi,
Sanki karanlıkta sezinledik aydınlığın başladığı yeri-
Şimdi kurduk sanki geceyi gündüzle,
Şimdi kuruttuk sanki gündüzü geceyle-
Aydınlığın karanlığında görür gözlerimiz.
Gündüz yarasalarıyız biz.

Oruç Aruoba

Kadın


Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin yaratmış olduğu topluma uyamamıştır çünkü toplum mantığa ve nedenlere uygun olarak yaratılmıştır. Kadın kalpten bir dünya ister. Erkek tarafından yaratılan toplumda ise kalbe yer yoktur.
Ben kadınların gerçekten bir kadın olmasını isterdim çünkü bu büyük oranda kendilerine bağlıdır. Kadın erkekten çok daha önemlidir. Çünkü o rahminde hem erkeği hem kadını taşır. O kıza ve oğlana, her ikisine de annelik eder; her ikisini de besler. Eğer o zehirliyse, o zaman sütü zehirlidir, o zaman çocukları yetiştirme tarzı zehirlidir.
Erkekle yarışıyorsun ve yarışmana gerek yok; sen zaten üstünsün. Şiir yazmaya gerek yok, şiir sensin. Sevgin senin müziğindir. Sevgilinle birlikte çarpan kalbin senin dansındır!

Osho

Kim kötü yağmur?

Nedense yağmurlar pek sevilmez
Çünkü ıslatır herkesi
Bu seni kötü yapar mı yağmur?
O yine durmaz ıslatır herkesi
Bazen herkesi
Bazen sadece birileri
Bazense sadece birini
Yağar durmaz gökyüzünde
Bilir ki mucizeler yeryüzünde

Gösterir bütün güzellikleri
İnandırır herkesi
Görebiliyorsan gerçeği

Yağmur güçlüdür
Cesaretlendirir seni
Duyabiliyorsan eğer sesini

Müziği duy ve rahatla
Melodiler gökyüzünde
Dilersen sende katıl
Bu sesli sessizliğe

Yağmurdan sonra 
O sessizlik  
Toprağın kokusu
 …
Yanındaydım duydun beni
Hatırlattım sana gerçeği
Şimdi gitme mi bekliyorsun?
Dinliyorum seni...

Çevir başını gökyüzüne
Vazgeçme –geçersen-
Yine yağarım düşerim
Yeryüzüne

Güneş açtı gökyüzünde
Herkes çıktı yeryüzüne

Birileri koşuyor hayallerine
Birileri bekliyor
Birileri yürüyor sessizce

Hayaller ise gökyüzünde
Duruyor yedi renginde.

ST

Farkındalık

Ben sana bir ahlak dersi vermiyorum. "Bu doğru, bu yanlış, bu ahlaklı, bu ahlaklı değil" demiyorum. Bunların hepsi çocukçadır. Ben sana çok basit bir kriter veriyorum: "FARKINDALIK"
Eğer farkındalıkla bir şey yaparsan doğru olmak zorundadır çünkü farkındalıkla hiçbir şeyi yanlış yapamazsın. Ve farkındalık olmadan da herkes tarafından takdir edilen kimi şeyleri çok iyi yapabilirsin.
Ama ben hala ona yanlış diyorum çünkü farkında değilsin. Ve yanlış sebeplerden dolayı yapmış olmalısın. Farkındalık olmadan onların sadece gösteriş, ikiyüzlülük olduğunu biliyorum. Onlar seni yapmacık hale getirir. Seni özgürleştirmezler, seni özgürleştiremezler. Tam tersine seni hapsederler.

Osho


Güç


Güç gösterdiğin dışa vurum değildir. Güç kalbine hükmetme yeteneğindir.

Yeni bir başlangıç / Sağlık olsun

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama Yarım saat erkene kurulsun saatin…
Kedi gibi gerin ohh ne güzel yine uyandım diye sevin…
Pencereni aç yağmur da olsa fırtına da olsa nefes al derin derin
Yüzüne su çarpma adamakıllı yıka yüzünü serin serin
Geceden hazır olsun yarın ne giyeceğin.
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart

Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine..

Ayakkabıların boyalı olsun kokun mis
Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin
Çık evinden neşeyle karşına ilk çıkana gülümse aydınlık bir gün dile
Sonra koş git işine dünden önceki günden
Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla
Ohhh şöyle bir hafifle...

Bir güzel kahve ısmarla kendine seni mutlu eden sesi duymak için alo de
Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan güneş varsa ısın hatta üşü hava soğuksa
Yürü yürürken sağa sola bak öylesine değil görerek bak
Çiçek görürsen kokla köpek görürsen okşa çocuk görürsen yanağından makas al…
Sonra şöyle bir düşün kimler sana yol açtı
Sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı
Hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?

Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra arayabilirsen ara
Hatırlarını sor öyle laf olsun diye değil kucaklar gibi sor…

Bu sadece onların değil senin de yüreğini ısıtacak yüzünde güller açtıracak..
Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..
Yemeğin ne olursa olsun masanda illaki kumaş örtü olsun..
Saklama tabakları bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada...
Ailecek kurulun sofraya öyle acele acele değil vazife yapar gibi hiç değil
Şöyle keyife keyif katar gibi lezzete lezzet katar gibi
Eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..

Gece evinde dostların olsun
Sohbet mezen kahkahan içkin olsun
Arkadaşım hayat bu daha ne olsun?

Ama en önce ve illa ki sağlık olsun!

Can Yücel